Kurban Bayramı’nda Nereye Gidilmeli?
Türkiye’de Gidilecek 5 Rota
Yıllık izinler kısıtlı olunca milli ve dini bayramlar, yorucu şehir hayatının kalabalığından ve gürültüsünden uzaklaşmak için çoğu kişinin dört gözle beklediği dönemler oluyor. Dini bayramlardan biri olan Kurban Bayramı da iş veya okul stresinden uzak bir tatil için en uygun tarihlerden biri. Hatta bu değerli günler yaklaşırken kimileri eş dost ziyaretlerini yaptıktan sonra kimileri ise bayramın ilk gününden itibaren keyifli bir dinlencenin hayalini kuruyor. Kısa tatil kaçamakları yapmak isteyenler için öncelikli konulardan birinin ise rota belirlemek olduğu söylenebilir. Tam bu aşamada çıkacağınız rotaya karar vermeden önce sizi mutlu edecek tatilin her adımını gözden geçirmenizde fayda var. Hayalinizdeki eğlence dolu bir tatil mi yoksa iliklerinize kadar huzurla dolacağınız bir dinlence mi? Size şehir hayatının tüm stres ve yorgunluğunu unutturacak tatil yöntemine karar vermek için öncelikli olarak bu seyahatten beklentilerinizi göz önünde bulundurmanızı öneririz.
Ramazan ayından ortalama iki ay sonrasına denk gelen Kurban Bayramı, keyifli bir tatil yapmak için zaman kollayanlara en az dört gün vadediyor. Hafta sonuna veya milli bayramlara denk gelmesiyle zaman zaman uzayabilen bu tarihler hem uzun soluklu seyahatler hem de kısa kaçamaklar için biçilmiş kaftan. Durum böyle olunca sevdikleriyle bir arada keyifli bir tatilin hayalini kuranlar veya tek başına inzivaya çekilmek isteyenler “Kurban Bayramı’nda nereye gidilir” sorusunu sıkça araştırıyor. Dört yanı cennetten birer köşe olan ülkemizde bu bayramı eğlenceli bir seyahatle karşılamaksa tadından yenmeyecek bir deneyim. Kurban Bayramı’nda keyifli bir tatil yapmak istiyorsanız Antalya’dan İzmir’e, Rize’den Ağrı’ya kadar Türkiye’nin dört köşesi size kucak açmaya hazır. Bu Kurban Bayramı’nı sizin için öncekilerden farklı ve unutulmaz bir deneyim haline getirecek ilk beş rota ise bizden!
Kaleiçi, Antalya
Bayramda gidilebilecek tatil yerlerini araştırıyorsanız yaz dönemine gelen bu tarihleri Akdeniz sularıyla geçirmek gibi baş döndürücü bir fikrimiz var. Türkiye denildiğinde hem yerel hem de yabancı turistlerin aklına ilk gelen rotalardan Antalya, Akdeniz’in turkuaz sularını ayaklarınızın altına seren noktalardan biri. Turizmin göz bebeği Antalya’da sıkça tercih edilen destinasyonların başında ise Muratpaşa ilçesine bağlı bir yerleşim yeri olan Kaleiçi geliyor. Kaleiçi; rengarenk boyalı tarihi evleri, palmiye ağaçları ve geçmişe ışık tutan mimari kalıntılarıyla ön plana çıkan yerleşim yerlerinden biri. Bölgeyi içten ve dıştan çevreleyen at nalına benzer surlar ise bu yerleşim yerinin Kaleiçi adıyla anılmasına neden olmuş. Tam seksen burçtan oluşan surlar ve üç bine yakın tarihi evle kartpostallara konu olan bu bölge; Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin izlerini bir arada görmek için birebir.
Tarihi ve doğayı bir araya getiren Kaleiçi, yaz turizminde farklı tatil beklentilerine sahip her seyahatseveri ortak noktada buluşturuyor. Arnavut kaldırımlı dar sokaklardan huzur dolu bir yürüyüşle kumsala ulaşabileceğiniz bu şirin yerleşim yerinde tarihin görkemli şahitlerini de yakından görebilirsiniz. Kaleiçi’nde huzur ve eğlence dolu bir konaklama için gezi rotanıza ekleyebileceğiniz birkaç noktayı sizler için araştırdık.
● Hadrian Kapısı
● Mermerli Plaj
● Saat Kulesi
● Hıdırlık Kulesi
● Karaalioğlu Parkı
● Yivli Minare Camii
Şehir hayatının karmaşasından uzaklaşıp huzur bulurken tarih ve kültür dolu bir deneyim kazanmak istiyorsanız Kaleiçi’nde gezip görebileceğiniz sayısız miras bulunuyor. Üstelik bu tarihi ve doğal destinasyonları ziyaret ederken bölgenin huzur dolu atmosferini doyasıya içinize çekebileceğiniz konaklama mekanları da mevcut. Kültürel dokusunu yüzyıllardan bu yana koruyan bölgede geleneksel mimarisiyle öne çıkan Antalya Kaleiçi otellerini tercih edebilirsiniz. Taş duvarlı, cumbalı, kemerli tasarımıyla Osmanlı mimarisini yansıtan konak oteller sayesinde Kaleiçi’nde hem huzur hem de eğlence dolu bir tatil yapabilirsiniz.
Çeşme, İzmir
Kurban Bayramı’nda gidilecek yerlerden biri de şüphesiz İzmir’dir. Hem uzun soluklu huzurlu seyahatlerin hem de kısa hafta sonu kaçamaklarının vazgeçilmezi İzmir, her mevsim ziyaret edilmeye değer şehirlerimizden biri. Özellikle şehirden fazla uzaklaşmadan denizin ve doğanın tadını çıkarmak için sıkça ziyaret edilen bölgelerin başında İzmir’in gözdesi Çeşme geliyor. Çeşme; turkuaz suları, tertemiz plajları ve huzur dolu Ege atmosferiyle akıllara kazınmış. Gemicilerin küçük liman olarak da adlandırdığı bu ilçe, şehrin en batı noktasında yer alıyor. Konumu sayesinde Ege’yi panoramik bir açıdan izleme olanağı sunan bu ilçede farklı tatil beklentilere sahip herkes için uygun konaklama mekanları mevcut.
Sıklıkla bölge mimarisine uyumlu şekilde geleneksel bir yapıda tasarlanan oteller, bölgedeki tüm tarihi ve doğal destinasyonlara oldukça kolay bir şekilde ulaşma olanağı da sunuyor. Keyifli bir konaklama sırasında Çeşme’de Kurban Bayramı’nda gidilecek yerleri merak ediyorsanız gezi rotanıza şu noktaları ekleyebilirsiniz:
● Mavi beyaz boyalı taş evleriyle masalsı bir görünüme sahip olan Alaçatı, Çeşme’nin cazibe merkezlerinden biri. Yel değirmenleriyle kartpostallara da konu olan bu bölgede huzur dolu Ege atmosferini yakından hissedebilirsiniz.
● Ege’ye gelmişken tarihe ışık tutan mirasları görmeden de olmaz. Kırmızı topraklarıyla Kızıl Kent olarak da anılan Erythrai Antik Kenti, 12 İyon kentinden biri.
● 1509 yılında inşa edilen Çeşme Kalesi’nden şehri ve turkuaz suları panoramik bir açıdan izlemenin tadı bambaşka. 1965 yılında müze haline getirilmiş olan bu tarihi yapıda farklı dönemlerden kalma eserleri de görebilirsiniz.
● Bayramda gidilecek tatil yerlerini araştırırken huzur verici bir dinlence hayali kuruyorsanız Çeşme’de doğanın mucizelerinden birinin de ılıcalar olduğu söylenebilir. Denizin ortasından çıkan termal suyun berrak ve ışıl ışıl bir havuz oluşturmasından meydana gelen Çeşme Ilıcaları, doğanın tadını çıkarırken sıcak sularla bedeni ve ruhu arındırabilmeyi sağlıyor.
Çeşme’ye geldiğinizde görebilecekleriniz bunlarla da sınırlı değil. İzmir’in gözde kentinde bayram tatili yaparken Eşek Adası, Sakız Adası, Sakız Ağacı Koruluğu, Germiyan Köyü, Ayayorgi Koyu ve Kocakarı Plajı gibi doğa harikalarını da ziyaret edebilirsiniz.
Salda Gölü, Burdur
“Huzuru, sessizliği, doğayı, kültürü, tarihi ve eğlenceyi bir arada bulmak için Kurban Bayramı’nda nereye gidilir” diye merak ediyorsanız cevabımız: Burdur! Adı pek sık zikredilmese de hem yerel hem de yabancı turistler tarafından yoğun ilgi gören şehirlerden Burdur, her mevsim ziyaret edilmeye değer. Antik kentleri, tarihi yapıları, kendisiyle aynı adı taşıyan Burdur Gölü, doğaseverlerin göz bebeği Salda Gölü ve daha birçok cazibe merkeziyle bayramı Burdur’da geçirmek harika bir fikir olabilir. Hatta Salda Gölü’nü yakından görmek için şehre günübirlik ziyaretlerde bulunanların sayısı da bir hayli fazla. Siz de bayramın her gününü farklı bir aktiviteye ayırmayı planlıyorsanız Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Salda Gölü’nü ve burada yaşam süren canlıları yakından görmek isteyebilirsiniz.
Sonbahar ve kış aylarında 38 ayrı su kuşu türüne dinlenme alanı olan Salda Gölü, biyoçeşitliliği artırmak amacıyla yüksek korumaya alınmış bölgelerden biri. Su seviyesindeki küçük bir değişikliğin bile titizlikle gözlemlendiği bu göl, bembeyaz kumları ve mavinin her tonunu barındıran berrak sularıyla adeta Fiji sahillerini andırıyor. Jeobiyokimyasal bir ekolojik sürece sahip olan Salda, yüksek alkali nitelikli sularıyla diğer göllerden ayrılıyor. Dere, kumul, bozkır, kayalık, orman, sulak alan, tarla gibi çeşitli habitatları bir araya toplayan göl çevresini geniş açılardan görmek için bölgede 7 adet seyir terası bulunuyor.
Kelebekler Vadisi, Muğla
Muğla, her yanı cennetten bir parça olan ülkemizin yılın her vakti görselliği ve doğasıyla büyüleyen cazibe merkezleri arasında yer alıyor. Ege ve Akdeniz’in kesişim noktasında konumlanan şehrin gezilip görülecek yerlerinin başında ise Kelebekler Vadisi geliyor. Bölgeyi ziyaret etme şansı bulan çoğu kişinin gezi listelerinin başında yer alan Kelebekler Vadisi, Fethiye ilçesine bağlı. Saklı bir cennet gibi görünen Ölüdeniz beldesinde yer alan vadiye de tıpkı bu bölgeye olduğu gibi yalnızca deniz yoluyla ulaşılabiliyor. Eğlenceli bir tekne yolculuğunun ardından ulaştığınız Kelebekler Vadisi’nde ise sizi göz kamaştırıcı bir doğa ve tek gürültünün kuş sesleri olduğu muhteşem bir atmosfer bekliyor.
Babadağ eteklerinde yer alan Kelebekler Vadisi, adını burada yaşayan seksenden fazla kelebek türünden alıyor. Endemik türleriyle birinci derece sit alanı ilan edilen vadide 50 metre yüksekliğinde bir de şelale bulunuyor. Vadiyi tam ortadan bölerek Akdeniz’e ulaşan şelalenin bölgeyi daha da cazip bir hale getirdiği tartışılmaz. Hem görselliği hem de biyolojik özellikleriyle tatilcilerden bilim insanlarına kadar geniş bir kitleyi kendine hayran bırakan Kelebekler Vadisi, konaklama için de oldukça uygun bölgelerden biri. Muğla’da geçirdiğiniz Kurban Bayramı tatilinizin bir gününü Kelebekler Vadisi’ni ziyaret etmek için ayırabileceğiniz gibi konaklamanızı burada da yapabilirsiniz. Üstelik vadiyi ve bölgenin biyolojik yapısını korumak için çadır ve ağaç evlerde konaklayabilir, sürdürülebilir bir tatille doğanın ve eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz.
Ayder Yaylası, Rize
Yeşilin her tonuna ayrı aşığım diyorsanız sizin için Kurban Bayramı’nda gidilecek yerlerden biri de Rize! Her karesinde binbir türlü ağaca ve yeşilin bilmediğiniz tonlarına rastlayacağınız bu Karadeniz kenti, tarihin ve doğanın vücut bulmuş hali. Her mevsim yeşilini koruyan bu şehirde oksijene doyarken tarih ve kültür dolu bir tatil yapmak da mümkün. Kurban Bayramı hangi mevsime denk gelirse gelsin, Rize’nin göz bebeği Ayder Yaylası her mevsim sizi kucaklamaya hazır. Rize denildiğinde akla ilk gelenlerden olan Ayder Yaylası, Çamlıhemşin ilçesine bağlı doğa harikalarından biri. Çamlıhemşin merkezine sadece 19 kilometrelik bir mesafede olan Ayder’e yeşilin farklı tonlarıyla bezenmiş yollardan otomobille ulaşmak mümkün.
Yemyeşil örtüsü, bulutların arasına saklanmış gizemli ve bir o kadar da romantik atmosferiyle tam bir cazibe merkezi olan Ayder Yaylası’nda yapılabilecek aktiviteler ise oldukça fazla. “Kurban Bayramı’nda nereye gidilir ve ne yapılır” diye düşünüyorsanız kendinizi Ayder Yaylası’nın büyüsüne kaptırabileceğiniz fikirlerden birkaçı şöyle:
● Kurban Bayramı, yaz aylarının başına veya kış ortasına denk geldiyse sizden şanslısı yok. Ocak ve haziran aylarının ilk günlerinde Ayder’de çiçeğe böceğe bile horon teptiren şenlikler düzenleniyor. Ocak ayında Kardan Adam Şenliklerine, yazın ise Ayder Kültür, Sanat ve Doğa Festivaline katılabilirsiniz.
● Ayder Yaylası’nda romantizmin ve huzurun tadını çıkarırken Karadeniz’in hırçın ruhunu da tatmak isterseniz burada yapabileceklerinizden biri de Fırtına Deresi’nde rafting. Kaçkar Dağları’ndan inen buz gibi suları, devasa kayaları, geçitleri ve insana bir şeyler anlatır gibi gürüldeyen dalgalarıyla Fırtına Deresi, adrenalin dolu bir deneyim için birebir.
● Ayder Yaylası, doğayla bütünleşmeyi hobi edinen dağcıların da uğrak noktalarından biri. Kaçkar Dağları’nın eteklerindeki son dinlenme durağı olan bu yaylada soluklanan dağcılara katılabilir, Kurban Bayramı’nı her açıdan dolu dolu bir deneyime dönüştürebilirsiniz.
● Kurban Bayramı kaçamağınız ilkbahar aylarına denk gelecekse Ayder Yaylası’nda sizi tüm ihtişamıyla karşılayacak doğa harikalarından biri de Gelin Tülü Şelalesi. Gelin duvağına benzer görünümüyle bu adı alan şelale, Kaçkar Dağları’ndan eriyen karlarla oluşuyor. Kavron Deresi’ne kaynak olan şelalenin gürül gürül sesi ve huzur veren görüntüsüyle kendinizi rüyada gibi hissedeceksiniz.
● Sabahları sıcaklık farkıyla sislerin arasına gömülen bu rüya yaylada kendinizi termal suların şifalı dokunuşuna bırakmanız da mümkün. 250 metre derinliklerden gelen kaplıca sularının sıcaklığının 50 dereceye kadar ulaştığı biliniyor. Termal sularla ağrılarınızdan kurtulabilir, Kurban Bayramı’nı rahatlatıcı bir dinlenceye dönüştürebilirsiniz.
Bayramda gidilecek tatil yerlerinden biri olan Ayder Yaylası hem uzun soluklu seyahatler hem de kısa dinlenceler için oldukça uygun. Dilerseniz Kurban Bayramı boyunca Ayder’de konaklayarak sevdiklerinizle doğayı, Karadeniz kültürünü ve tarihini bir arada kucaklayabilirsiniz.
